8 Temmuz 2015 Çarşamba
DİHA ile yaptığımız söyleşi: Yunanistan'ın kararı Türkiye'de domino etkisi yaratacak
(06/07/2015)
İSTANBUL (DİHA) - Yunanistan halkının "Hayır" cevabıyla "İnsanca yaşamayı tercih ediyoruz" mesajını verdiğini söyleyen çalışma yaşamı uzmanı Yrd. Doç. Dr. Özgür Müftüoğlu, kararın başta Türkiye olmak üzere neo-liberal politikalarla yönetilen ülkelerde domino etkisi yaratacağına dikkat çekti. "Yunanistan 40 yıllık oyunu bozdu" diyen Müftüoğlu, Türkiye halklarına Yunanistan halkının göstermiş olduğu iradeyi sahiplenme çağrısında bulundu.
Yunanistan halkı, dün yapılan referandumla, kreditörlerin nakit akışının yeniden sağlanması karşılığında öne sürdüğü koşulları hükümetin kabul edip etmemesine "Hayır" diyerek cevap verdi. Kemer sıkma politikalarına karşı yapılan referandumdan, yüzde 61.31 "Hayır" oyu çıkarken, yüzde 38.69 "Evet" oyu çıktı. Oyların çoğunluğunun sayılmasının ardından açıklama yapan Yunanistan Maliye Bakanı Varoufakis, "Bugün 'Hayır' oyu, demokratik bir Avrupa için 'Evet' oyudur" derken, referandum sonuçlarının, Yunanistan, Avrupa ve Türkiye'yi nasıl etkileyeceğini çalışma yaşamı uzmanı Yrd. Doç. Dr. Özgür Müftüoğlu, DİHA'ya değerlendirdi.
'Yunanistan, Avrupa'da hiçbir ülkenin yapmadığını yaptı'
Yunanistan'ın şimdiye kadar Avrupa'da hiçbir ülkenin yapmadığını yaparak kapitalist ekonomi politikalarına karşı "Hayır" oyu kullandığını belirten Müftüoğlu, "1970'lerden bu yana liberal politikalar ülkelerde birer birer hayata geçirilirken bunların hiçbirisi halka sorulmadı. Bu neo-liberal politikalar, tamamen toplum içerisinde sermaye ve diğer toplumlar arasında eşitsizliği çok daha arttıran ve yoksullaştıran, işsizleştiren politikalardı. Bu politikalar, hiçbir zaman halka sorulmadı ve baskıcı bir yöntemle hayata geçirildi" diye konuştu.
'Yunanistan 40 yıllık oyunu bozdu'
Türkiye'de 24 Ocak 1980 kararlarında neo-liberal politika kararlarının uygulandığını ve 12 Eylül faşist darbesiyle hayata geçirildiğini ifade eden Müftüoğlu, "Onun dışında merkezdeki kapitalist ülkelerde de yine halka sorulmadan ama halkı aldatıcı, sendika ve işçi sınıfı örgütlüğünü zayıflatan bir çerçeve içerisinde bu politikalar hayata geçirildi. Şimdi Yunanistan yaklaşık 40 yıllık oyunu bozdu. Çünkü ilk defa bir hükümet 'Ben bunu halka soracağım' dedi. Dolayısıyla Yunanistan, Avrupa Konseyi, Avrupa Merkez Bankası, IMF'nin üzerindeki baskıları karşısında da çok yerinde bir yol ve yöntemle gidip halka sordu" şeklinde konuştu.
'Yunanistan'daki itirazlar AB'nin anti-demokratik yapısına karşıydı'
Aralarında Türkiye'nin de olduğu birçok ülkenin, AB'nin birçok yapısal uyum programlarını hayata geçirdiğini dile getiren Müftüoğlu, "AB'nin daha demokratik, insan haklarına saygılı ve refahı daha yükseltecek ve eşitsizlikleri azaltacak bir yol izlenmesi beklenirken tam tersi bir yol izlendi. Ve bu yol, AB'yi 'demokratik' yaptı. Ama aslında AB, kendi yönetimi bakımında son derece anti-demokratik bir tablo çizdi. Yunanistan'daki itirazlar da bu anti-demokratik yapıya karşıydı" dedi.
'Halkların birbirine borcu yoktur'
Referandumun ardından iki temel yolun olduğunu, bunlardan birinin kapitalist sistemin çıkarları doğrultusunda sömürülmeye ve savaşlara yol açan yol, diğerinin de insanların mutluluğu ve demokrasi olduğunu kaydeden Müftüoğlu, Yunanistan'ın "Hayır" cevabıyla insanca yaşamayı tercih ettiğinin altını çizdi. "Şimdi Yunanistan'ın borçları ne olacak?" sorularına da tepki gösteren Müftüoğlu, "O borçlar halkların borçları. Zaten, uluslararası kapitalist hegemonyalar, halkı yağmalayarak ve sömürerek onlar üzerinden elde ettiği paralardır. Kimi kime borçlandırıyorsunuz? Halkların da birbirlerine borcu yoktur. Bu düşüncede de bir düşmanlaştırma söz konusu" dedi.
'Mesele sadece Yunan halkının değil'
Bu kararın ardından kapitalist hegemonyanın Yunanistan halkını ezdirmeye çalışacağının altını çizen Müftüoğlu, " Yunanistan demokrasisini sekteye uğratmaya çalışacaktır ki belki de birtakım provokasyonlar yapacaktır. Ancak, Yunanistan halkı, bu kararın arkasında güçlü bir şekilde durmalıdır" diyerek, bu meselenin sadece Yunanistan'ın değil, neo-liberal politikaların uygulandığı tüm ülkelerin meselesi olduğuna dikkat çekti.
'Mesaj iyi okunmalı'
Yunanistan halkının verdiği mesajın iyi okunması ve örnek alınması gerektiğine vurgu yapan Müftüoğlu, "Bundan sonraki süreçte, kapitalizm artık rahatça, halkları yok sayarak, onları savaşa sürükleyerek kendi isteklerini artık kolayca yerine getiremeyecektir" dedi.
'Türkiye'ye domino etkisi yaratacaktır'
Yunanistan'ın bu kararının başta Türkiye olmak üzere diğer ülkelere de domino etkisi yapabileceğini söyleyen Müftüoğlu, "Halklar, artık kendi kaderlerine sahip çıkmaya başladılar. Bu, engellenmeye de çalışılacak ve bedeli de olacaktır. Sistem, kendisini dayatarak her türlü zulmü yapacaktır. Ama halklar bir arda olursa ve düşmanlaştırıcı politikalara karşı koyarlarsa bu önemli bir etki yaratacaktır" diye konuştu.
Türkiye halklarına çağrı
Türkiye halklarının Yunanistan halkının göstermiş olduğu iradeyi sahiplenmesi çağrısında da bulunan Müftüoğlu, şunları söyledi: "Bugün, Yunan halkının karşı çıktığı politikalar, Türkiye'de 1980'den bu yana uygulanıyor ve hala 13 yıldır AKP uyguladı. Bugün koalisyon tartışmaları var ama yine bu politikalar çerçevesinde yürüyor. AKP'nin, CHP'nin ve MHP'nin de ekonomi programı, Yunanistan halkının 'Hayır' dediği politikalardan farklı değildir. Bu yüzden, burada bizim yapacağımız çok iş var. Bizim yürüteceğimiz demokrasi mücadelesi çok önemli ve belirleyici olacaktır."
- See more at: http://www.bestanuce1.com/197878/yunanistan-in-karari-turkiye-de-domino-etkisi-yaratacak#sthash.26mmTrFF.dpuf
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Popüler Yayınlar
- Üniversite’de Neden ve Nasıl Örgütlenmeli?
- Patron, devlet, ‘sendika’ ve Özak direnişi…
- ÖMK sadece öğretmenlerin meselesi mi?
- Sefalet ücretinin sorumlusu kim?
- Emeklilik sisteminin yeniden yapılanması ve ‘aktüeryal denge’ masalı!
- KAPİTALİST ÜRETİM SİSTEMİNDE EMEĞİN VAROLMA MÜCADELESİNİN VAZGEÇİLEMEZ ARACI: GREV
- Algı operasyonunun yeni hedefi: Emeklilik sistemi
- TARİHSEL SÜREÇTE BİR PARANTEZ: “SOSYAL GÜVENLİK HAKKI”
- Kürt’e halay yasağının hedefi sadece Kürtler mi?
- ‘Aktüeryal denge’ masalı -2
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder