AKADEMİYE
ÖZGÜRLÜK
Tartışıyoruz/Örgütleniyoruz”
Çalıştay-Forum
Sonuç
Bildirgesi
2 Şubat 2013
tarihinde, İstanbul’da 19 il ve 38
üniversiteden
yaklaşık 200 kişinin katılımı ile yapılan
toplantı sonucunda,
katılımcılar aşağıdaki sonuç
bildirgesinin basın
ve kamuoyu ile paylaşılmasını
kararlaştırmışlardır.
Yaşamın tüm alanları gibi üniversiteler de
piyasanın
gereksinimleri
doğrultusunda yeniden düzenlemektedir.
Bu
süreçte toplumun diğer alanları gibi üniversitelerde
de
düşünce ve ifade özgürlüğü engellenmekte;
akademisyenlerin, öğrencilerin, üniversite emekçilerinin en
temel
hakkı olan güvenceli çalışma ve akademik/bilimsel
faaliyetlerin özgürce yerine getirilmesi için gerekli koşullar
sistemli biçimde ortadan kaldırılmaktadır.
AKP
iktidarı döneminde, 12 Eylül darbesinin ürünü olan
YÖK de
kullanılarak üniversiteler ve bilimi piyasalaştırma
yönündeki
çabalar artmış; bu doğrultuda üniversitedeki
hak ihlalleri yoğunlaşmıştır. Bir yandan keyfi soruşturmalar
ve atama-yükseltme konusunda cezalandırmaya dönüşen
uygulamalar;
diğer yandan iş güvencesinin ortadan
kaldırılması,
sendikal özgürlüklerin sınırlandırılması ve
üniversitedeki ya da toplumdaki diğer sorunlara karşı tepki
gösteren
öğrencilerin tutuklanması gibi biçimlerde ortaya
çıkan
üniversitedeki hak ihlalleriyle birlikte akademik/
bilimsel özgürlükler ortadan kaldırılmaktadır.
Akademik
özgürlüğün olmadığı bir üniversitede bilimsel
faaliyetler,
toplumun gereksinimlerini karşılamaktan
uzaklaşmakta ve egemen ideolojiyi yeniden üretmenin bir
aracı haline gelmektedir.
Bu
sürece karşı direnerek toplumu, doğayı bilimsel
faaliyetlerinin
öznesi haline getiren akademisyenler ise
siyasi
iktidar ile sermaye çevrelerinin yönlendirmesiyle
idari
soruşturmalara tabi tutulmakta ve üniversiteden
uzaklaştırılmaya
varan tehditlerle karşı karşıya
bırakılmaktadır. Sanayiden kaynaklı çevre kirliliğinin insan
sağlığındaki etkilerini
açığa çıkaran; suyu ticarileştirerek
su
havzalarını sermaye birikimine açan enerji politikalarının nedenlerini ve
yaşam alanlarında yarattığı tahribatı toplumla paylaşan; YÖK’ü
ve getirilmek istenen yasal düzenlemeleri eleştiren bilim
insanlarının karşı karşıya kaldığı soruşturmalar, yasaklamalar
ve tehditler bunun en somut örnekleridir. Öte yandan Kürt sorunu,
Ortadoğu’da yıllardır devam eden savaş ya da azınlık hakları gibi
Türkiye’nin en temel sorunlarına dair resmi ideoloji dışında düşünce
üreten bilim insanları işlerinden atılırken; öğrencilerin eğitim
hakları ellerinden alınmakta ve hatta tutuklanmakta, bağımsız
araştırmacıların, kariyerinin başındaki gençlerin akademiye ilişkin umutlarını
söndürmek, onları piyasanın dişlisi haline getirmek için baskılar, kadrosuzluk
tehditleri, gözdağları artırılmaktadır.
Türkiye
Yükseköğretim Kurulu Yasası (TYÖK) adı
altında
YÖK tarafından hazırlanan yasa önerisi, YÖK’ün
temel
amacı olan üniversiteyi ve bilimi, sermayenin ve
siyasi
iktidarın egemenliği altına sokmak konusunda
bir
adım daha ileri gitmekte ve hem kamu hem de vakıf
üniversitelerindeki
hak ihlallerinin daha da artmasının
yolunu açmaktadır. TYÖK, üniversitenin
finansmanını
tamamen
araştırma ve eğitim faaliyetlerinden sağlanacak
gelirlere
bağlamakta; diğer bir söyleyişle üniversiteyi
bütünüyle
piyasa kuralları içinde hizmet gören bir
işletme
haline sokmaktadır. Üniversitenin işletme haline
dönüşmesiyle
bilim, vakıf üniversitelerinde şimdiden
provalarının yapıldığını gördüğümüz biçimde, amamen toplumdan uzaklaşacağı
gibi akademik özgürlüğün temel unsuru olan iş güvencesi
bütünüyle ortadan kalkacak; başta akademisyenler olmak
üzere
üniversite emekçileri üzerindeki baskı ve tehditler
daha da yoğunlaşacaktır.
Üniversitede
yaşanan hak ihlallerine karşı durmanın
ve
akademik özgürlüğü teminat altına alabilmenin
yolu,
başta sendikalarda olmak üzere örgütlenerek;
üniversitenin
ve bilimin özgürleşmesi için mücadeleyi
ortaklaştırmaktır.
İTÜ Asistan Girişimi, ODTÜ bileşenleri
ve
Onurumuzu Savunuyoruz Hareketi gibi mücadelenin
ortaklaştığı
oluşumlar, tüm baskılara rağmen üniversitede
yaşanan
hak ihlallerine karşı mücadele edilerek başarı
kazanılabileceğini
göstermiştir. Söz konusu mücadele
deneyimlerinin
de yol göstericiliğinde bir araya gelen
örgütlenmeler
olarak; akademisyenler, öğrenciler ve
üniversite
emekçilerinin karşı karşıya kaldığı çeşitli
düzeylerdeki
hak ihlallerine karşı toplumun bütün
kesimleriyle
birlikte, uluslar arası dayanışmayı da
oluşturarak;
toplum için, doğa için, akademik özgürlükler
sağlanana kadar örgütlü mücadelemizi sürdüreceğiz.
AİBÜ Öğretim Elemanları Derneği
Akademi
Susmayacak Platformu
Barış İçin Akademisyenler
EĞİTİM SEN Ankara 5 nolu Şube
EĞİTİM SEN İstanbul 6 nolu Şube
EĞİTİM SEN İzmir 3 nolu Şube
EĞİTİM-Sen Anadolu Üniversitesi Temsilciliği
EĞİTM-Sen Mersin Üniversitesi Temsilciliği
İstanbul Tabip Odası
İTÜ Asistan Dayanışması
İ.Ü
Demokratik Üniversite Girişimi
İşçi
Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi
ODTÜ
Mezunlar Derneği
ODTÜ
Öğretim Elemanları Derneği
Onurumuzu Savunuyoruz Hareketi
Öğrencime Dokunma
Sosyal Araştırmalar Vakfı
(SAV)
Sosyoloji
Mezunları Derneği (SOMDER)
SES İstanbul/Aksaray Şube
SES İstanbul/Anadolu Şube
SES İstanbul/Bakırköy Şube
SES İstanbul/Şişli Şube
Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu
Türk Sosyal Bilimler Derneği
Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi
Üniversite Konseyleri Derneği
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği
Türkiye’de Araştırma ve Öğretim Özgürlüğü Uluslararası
Çalışma Grubu (GIT Türkiye)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder