11 Şubat 2013 Pazartesi



AKADEMİYE ÖZGÜRLÜK

Tartışıyoruz/Örgütleniyoruz”

Çalıştay-Forum

Sonuç Bildirgesi


2 Şubat 2013 tarihinde, İstanbul’da 19 il ve 38
üniversiteden yaklaşık 200 kişinin katılımı ile yapılan
toplantı sonucunda, katılımcılar aşağıdaki sonuç
bildirgesinin basın ve kamuoyu ile paylaşılmasını
kararlaştırmışlardır.


Yaşamın tüm alanları gibi üniversiteler de piyasanın 
gereksinimleri doğrultusunda yeniden düzenlemektedir. 
Bu süreçte toplumun diğer alanları gibi üniversitelerde 
de düşünce ve ifade özgürlüğü engellenmekte; 
akademisyenlerin, öğrencilerin, üniversite emekçilerinin en 
temel hakkı olan güvenceli çalışma ve akademik/bilimsel 
faaliyetlerin özgürce yerine getirilmesi için gerekli koşullar 
sistemli biçimde ortadan kaldırılmaktadır. 

AKP iktidarı döneminde, 12 Eylül darbesinin ürünü olan 
YÖK de kullanılarak üniversiteler ve bilimi piyasalaştırma 
yönündeki çabalar artmış; bu doğrultuda üniversitedeki 
hak ihlalleri yoğunlaşmıştır. Bir yandan keyfi soruşturmalar 
ve atama-yükseltme konusunda cezalandırmaya dönüşen 
uygulamalar; diğer yandan iş güvencesinin ortadan 
kaldırılması, sendikal özgürlüklerin sınırlandırılması ve üniversitedeki ya da toplumdaki diğer sorunlara karşı tepki 
gösteren öğrencilerin tutuklanması gibi biçimlerde ortaya 
çıkan üniversitedeki hak ihlalleriyle birlikte akademik/
bilimsel özgürlükler ortadan kaldırılmaktadır.

Akademik özgürlüğün olmadığı bir üniversitede bilimsel 
faaliyetler, toplumun gereksinimlerini karşılamaktan 
uzaklaşmakta ve egemen ideolojiyi yeniden üretmenin bir 
aracı haline gelmektedir.

Bu sürece karşı direnerek toplumu, doğayı bilimsel 
faaliyetlerinin öznesi haline getiren akademisyenler ise 
siyasi iktidar ile sermaye çevrelerinin yönlendirmesiyle 
idari soruşturmalara tabi tutulmakta ve üniversiteden 
uzaklaştırılmaya varan tehditlerle karşı karşıya 
bırakılmaktadır. Sanayiden kaynaklı çevre kirliliğinin insan 
sağlığındaki etkilerini açığa çıkaran; suyu ticarileştirerek 
su havzalarını sermaye birikimine açan enerji politikalarının nedenlerini ve yaşam alanlarında yarattığı  tahribatı toplumla paylaşan;  YÖK’ü ve getirilmek istenen  yasal düzenlemeleri eleştiren bilim insanlarının karşı  karşıya kaldığı soruşturmalar, yasaklamalar ve tehditler  bunun en somut örnekleridir. Öte yandan Kürt sorunu,  Ortadoğu’da yıllardır devam eden savaş ya da azınlık  hakları gibi Türkiye’nin en temel sorunlarına dair resmi  ideoloji dışında düşünce üreten bilim insanları işlerinden atılırken; öğrencilerin eğitim hakları ellerinden alınmakta ve hatta tutuklanmakta, bağımsız araştırmacıların, kariyerinin başındaki gençlerin akademiye ilişkin umutlarını söndürmek, onları piyasanın dişlisi haline getirmek için baskılar, kadrosuzluk tehditleri, gözdağları artırılmaktadır.


Türkiye Yükseköğretim Kurulu Yasası (TYÖK) adı 
altında YÖK tarafından hazırlanan yasa önerisi, YÖK’ün 
temel amacı olan üniversiteyi ve bilimi, sermayenin ve 
siyasi iktidarın egemenliği altına sokmak konusunda 
bir adım daha ileri gitmekte ve hem kamu hem de vakıf 
üniversitelerindeki hak ihlallerinin daha da artmasının 
 yolunu açmaktadır. TYÖK, üniversitenin finansmanını 
tamamen araştırma ve eğitim faaliyetlerinden sağlanacak 
gelirlere bağlamakta; diğer bir söyleyişle üniversiteyi 
bütünüyle piyasa kuralları içinde hizmet gören bir 
işletme haline sokmaktadır. Üniversitenin işletme haline 
dönüşmesiyle bilim, vakıf üniversitelerinde şimdiden provalarının yapıldığını gördüğümüz biçimde, tamamen toplumdan uzaklaşacağı gibi akademik özgürlüğün temel unsuru olan iş güvencesi  bütünüyle ortadan kalkacak; başta akademisyenler olmak 
üzere üniversite emekçileri üzerindeki baskı ve tehditler 
daha da yoğunlaşacaktır.

Üniversitede yaşanan hak ihlallerine karşı durmanın 
ve akademik özgürlüğü teminat altına alabilmenin 
yolu, başta sendikalarda olmak üzere örgütlenerek; 
üniversitenin ve bilimin özgürleşmesi için mücadeleyi 
ortaklaştırmaktır. İTÜ Asistan Girişimi, ODTÜ bileşenleri 
ve Onurumuzu Savunuyoruz Hareketi gibi mücadelenin 
ortaklaştığı oluşumlar, tüm baskılara rağmen üniversitede 
yaşanan hak ihlallerine karşı mücadele edilerek başarı 
kazanılabileceğini göstermiştir. Söz konusu mücadele 
deneyimlerinin de yol göstericiliğinde bir araya gelen 
örgütlenmeler olarak; akademisyenler, öğrenciler ve 
üniversite emekçilerinin karşı karşıya kaldığı çeşitli 
düzeylerdeki hak ihlallerine karşı toplumun bütün 
kesimleriyle birlikte, uluslar arası dayanışmayı da 
oluşturarak; toplum için, doğa için, akademik özgürlükler 
sağlanana kadar örgütlü mücadelemizi sürdüreceğiz.

AİBÜ Öğretim Elemanları Derneği     

Akademi Susmayacak Platformu

Barış İçin Akademisyenler   

EĞİTİM SEN Ankara 5 nolu Şube

EĞİTİM SEN İstanbul 6 nolu Şube     

EĞİTİM SEN İzmir 3 nolu Şube 

EĞİTİM-Sen Anadolu Üniversitesi Temsilciliği

EĞİTM-Sen Mersin Üniversitesi Temsilciliği   

İstanbul Tabip Odası       

İTÜ Asistan Dayanışması         

İ.Ü Demokratik Üniversite Girişimi

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi

ODTÜ Mezunlar Derneği

ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği

Onurumuzu Savunuyoruz Hareketi   

Öğrencime Dokunma         

Sosyal Araştırmalar Vakfı (SAV)  
     
Sosyoloji Mezunları Derneği (SOMDER)

SES İstanbul/Aksaray Şube     

SES İstanbul/Anadolu Şube       

SES İstanbul/Bakırköy Şube       

SES İstanbul/Şişli Şube     

Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu 

Türk Sosyal Bilimler Derneği 

Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi  

Üniversite Konseyleri Derneği 

Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği        

Türkiye’de Araştırma ve Öğretim Özgürlüğü Uluslararası 
Çalışma Grubu (GIT Türkiye)

Hiç yorum yok: