7 Nisan 2009 Salı

Gitti Bush (ama) Geldi Obama!..



07/04/2009


ABD, başkanı Bush ile 21. yüzyılın ilk 8 yılını cehenneme çevirdi; tıpkı daha önceki yüzyılda olduğu gibi. ABD, dünyayı cehenneme çevirebildi çünkü, 21. yüzyılın ilk 8 yılında da ABD, kapitalist sistemin egemeniydi. 20. Yüzyıldan nam-ı değer milenyuma geçmişti insanlık ama ABD’den kurtulamamıştı. Kurtulmak bir yana 21. yüzyılda ABD çok daha vahşiydi önceki yüzyıla göre… ABD’nin daha da vahşileşmesi, 20. yüzyılda sadece kapitalist dünyaya egemen bir ülke durumdayken yüzyılın son on yılında ABD’nin vahşetini dizginleyen SSCB’nin ortadan kalkması ve küresel düzeyde piyasalaşma anlayışının dünyanın egemeni haline gelmesiyle oldu. Bush’un yüzündeki küstahlık ve çirkinlik aslında kapitalizmin ve ABD’nin dünya üzerindeki egemenliğinin küstahlığı ve çirkinliğiydi. Kapitalizm ve ABD, yerkürenin her bir noktasında öylesine küstahlaşmış ve çirkinleşmişti ki bu küstahlık ve çirkinlik ABD’nin başkanı Bush’un yüzüne yansıdı ve dünya kapitalist düzen ile ABD’ye olan tepkilerini Bush’un şahsiyetine yöneltti. Sistem, her zaman olduğu gibi yıpranan maskesini yenilemesini bildi. Ama bu kez çirkinlik öyle boyutlara ulaşmıştı ki yeni maskede radikal değişiklikler gerekiyordu. Gereken yapıldı ve en fazla sömürülmüş, en fazla aşağılanmış olan ırktan biri maskenin yeni yüzü oldu. Böylece, küstah ve çirkin yüzün yerini mazlum ve gülen bir yüz aldı.Maske değişti değişmesine de aynı sistem aynı egemenle yoluna devam ediyordu. Maske değişimi daha öncekiler gibi başarılı oldu ve kapitalizmin ve ABD’nin vahşetiyle ezilen, sömürülen halkların önemli bir kısmı maskedeki yeni yüzle her şeyin değişeceğini düşünmeye başladı.Birçok ülke gibi Türkiye’de de toplumun önemli bölümü neoliberal politikaları aynen sürdüren kapitalizme ve Bush’un temsil ettiği dünyayı cehenneme çevirme politikalarına aynen devam eden Obama’yı bağrına bastı. Hem de ne basmak… Obama’yı kutsama, göklere çıkartma yarışında seçim öncesinde düşman olan medya bir anda kardeş oluverdi. Hatta yandaş medya bile çıkarttı padişahlık tacını daha önce başına taktığı zattan, taktı Hüseyin-el Obama’nın başına… Bırakın medyayı, seçimde birbirini boğazlayan -iktidarıyla muhalefetiyle- Meclis partileri bile kimin padişah -ya da patron- olduğu konusunda tartışmaya bile gerek duymadan uzlaştı bu konuda… Böylece hem biz öğrenmiş olduk hem de dünya alem; başımızın tacının gerçek sahibi ile onun suretinin kimler olduğunu…

Hiç yorum yok: