22 Ekim 2010 Cuma

Yargıdan AKP’ye Büyük ‘Destek’!..

22/10/2010

ÖZGÜRCE


Türban, iktidarda 8 yılını dolduran AKP’nin iç siyasetteki en önemli dayanağı olmuştur. Türban üzerinden yaptığı manevralar sayesinde AKP, “şekli laisizmin” savunucusu CHP’yi de yargı kurumlarını da elimine etmeyi başarmıştır. Öte yandan AKP, çoğu zaman planlı biçimde gündeme getirdiği türban meselesi üzerinden hem gerçek gündemin üzerini örtmüş hem de toplum desteğini kaybedip köşeye sıkıştığında türban nedeniyle hakkında açılan kapatma davalarında büründüğü mazlum rolü sayesinde bu sıkışmışlıktan kurtulmuştur.

Bunun en açık örneği 2008 yılında yasalaştırılmak istenen SSGSS’ye karşı toplumda muhalefetin en üst düzeyde olduğu bir dönemde yaşanmıştır. Emek Platformunun tüm ülkede iki saatlik iş bırakma kararını uygulayacakları 14 Mart 2008 günü AKP’ye kapatma davası açılacağı haberi gündeme bomba gibi düşmüş ve emekçilerin eylemi başarıya ulaşamamıştır. Daha sonra da AKP’nin kapatma davası nedeniyle büründüğü “mazlum” hali Emek Platformunu bölmüş ve emekliliği mezara taşıyan, sağlığı bütünüyle piyasaya terk eden 5510 sayılı SSGSS Yasası Meclisten geçmiştir.

Benzer bir durum bugün de söz konusudur. HSYK seçimleri sonrasında AKP’nin hukuk ve demokrasi anlayışı 12 Eylül referandumunda kendisini destekleyen kesimler tarafından dahi eleştirilmeye başlanmıştır. Öte yandan CHP, “şekli laisizm” anlayışını yumuşatarak, 2008’de AKP’ye kapatma davasına gerekçe olan “Türbanı sadece üniversitede serbestleştirme” formülünü önermiştir. CHP’nin bu hamlesi, AKP’nin iktidarını sürdürmesini sağlayan çok önemli bir kozun elinden alınması anlamına gelmektedir. Bu önemli kozun elinden alınmasını engellemek isteyen AKP, türban hedefini genişletmek ve türban serbestisinin kamusal alanının bütününü kapsayacak biçimde yayılmasını savunmak durumunda kalmıştır. Her ne kadar AKP’nin nihai hedefi türbanın her alanda kullanımının serbestleşmesi olsa da böylesine köklü bir düzenleme, -karşılaşabileceği tepkiler nedeniyle- AKP için de henüz erkendir. Gerek HSYK seçimleri gerekse türban meselesinde atmak zorunda kaldığı adımlar AKP’yi pek çok yönden sorgulanır bir konuma düşürmüş ve köşeye sıkışmasına neden olmuştur.

İşte AKP’nin yine köşeye sıkıştığı bir dönemde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, yeni bir kapatma davası açılabileceğini ima eden bir açıklama yapmıştır. Bu açıklama 2008’deki kapatma davasının açılmasında olduğu gibi AKP’nin halen yargı baskısı altında olduğu söylemiyle yeniden mazlum görüntüsüne bürünmesine yol açacaktır. Böylece HSYK seçimleri ve AKP’nin yargı üzerinde gerçekleştirildiği iddia edilen operasyon ile AKP’nin türban meselesindeki yeni konumu sorgulanmayacak; adil bir hukuk düzeni ve demokrasi adına AKP’yi destekleyen ama son gelişmeler üzerine AKP’yi eleştirenler de yeniden AKP savunuculuğuna devam edecektir.

Sözün özü: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yine en zor zamanında mazlum rolüne bürünmesini sağlayarak AKP’ye destek olmuştur. Sayın Başbakan, sürekli olarak eleştirdiği Başsavcıya ne kadar teşekkür etse azdır (!)

Hiç yorum yok: